SAKLAMBAÇ!

Yine mi ebe benim...Tamam sayıyorum, saklansın herkes.Bir, iki, üç, dört...

Çocukluğumuzun masum heyecanlarını bu denli özleyeceğim hiç aklıma gelmezdi.Zamanı umursamadan tükenmek bilmeyen enerjimizle koşmak sokaklarda.Hava kararmasın, akşam ezanı bir günde okunmasın diye yalvarmayı bile düşünebileceğimiz zamanlar.Çocuksu hal ile 3-5 dakika için dünyaları vermeye hazır olmak.Ne güzeldi ozamanlar... Mahalle maçları, kavgaları... Çocuksu aşklarımız. O zaman bile yüzümüzü kızartırdı bilirim...

Hatırlar mısın?

Ne zaman top bende kalsa ve başkası ebe olsun diye vurmam gerekse... Sende tam karışmda olsan... Topu atmazdım sana hiç. O zaman bile kıyamazdım.Sen o zamanda umursamazdın beni.Hata yaptığımı geç anladım.

Şimdi büyüdük ama sen çocukluk alışkanlıklarından vazgeçmedin bir türlü. "Ben böyleyim" derdin. Candan Erçetin'e nefretimde bu yüzden zaten.O şarkıyı niye yaptı ki... İmdadına yetişti değil mi bir şarkı! Oysaki hurmalar kemale ermiş, bekçide ses çıkarmamıştı.(Şeyh Sadi'nin bostanından) Sadece uzanacaktın ellerime...Sadece omuzlarını kaldırıp yukarı, o en masum çocuksu tavrını takınıp "İşte burdayım" diyecektin.Öyle kabaracaktı ki yüreğim... Bir isim koyamaya güç yetiremeyecekti cümle alem...

Şimdi yine sokaktayım.Hasretini çelik yaptım seni çomak.Önce vuruyorum gitsin diye uzaklara...Sonra büyük boynumu gidip topluyorum attıklarımı...Yumruğumu top yaptım, duvarı sen... Ebe sen ol diye var gücümle vuruyorum ama...

Birinci katından atladığımız inşaat vardı ya...Sana hava atmak için önce ben tırmanırdım da sen dönüp bakmazdın bile...Şimdi insanlar oturuyor içinde.Buralar öyle değişti ki sen gittiğinden beri... İşte kararıyor hava birkez daha, inceden bir ezan sesi duyuluyor ama... "hadi artık eve" diyen duyulmuyor.

Sıkıyorum dişlerimi...

Gözlerim yaşlarını tehtid ediyorum...Bir vefasız adına akmak yok artık diye! Kaç zaman geçti bilmiyorum.Lakin hala ebe benim.Yıllar geçti aradan, hala seni arıyorum...

Gel gör ki sobeleyemiyorum.

@Dip (siz) Not! :)